Gecenin karanlığına gömülmüş bir ormanda, yalnızca gökyüzündeki yıldızlar ve çılgınca atan kalbiniz eşlik eder size. Dört bir yanınızda yalnızlık ve sessizlik hakimdir, ancak bir yandan da tüm bu sessizliği bozan bir şarkı yankılanmaktadır. Şarkının melodisi size tanıdık gelir, ancak sözlerinde hiçbir anlam bulamazsınız. O an, gözlerinizin önüne bir yaratık figürü gelir ve size şöyle der: "Beni izle, ama korkma. Sana yüzyıllardır anlatılan bir hikayenin kahramanı olduğunu söylemek istiyorum." Şaşkınlıkla onu takip edersiniz ve gözlerinizde yalnızca şarkının sözleri kalır. Ardınızda yalnızca ayak sesleri ve kalbinizin çarpıntısı duyulur. Nihayet, önünüzdeki ağaçların arasından açılan bir meydana varırsınız. Ortada bir ateş yakılmıştır ve etrafında birçok yaratık bulunmaktadır. Siz de bu yaratıklardan birisinin olduğunu düşünürsünüz ve tedirgin olursunuz. Ancak yaratıklar sizi karşılamak için yaklaşırlar ve size anlatmaya başlarlar: "Bu hikaye yüzlerce yıl öncesine dayanı
Yıllar sonra buna ihtiyacım olacağını hiç düşünmemiştim. Herkesin işi olduğu, içindekileri anlatamadığında ne kadar güzel bir şeymişsin sen. Neyi nasıl yazacağımı unutmuşum, tasfirler silinmiş. Eski yazdıklarımı okudum da ne güzel çocukmuşum. Bunca zamandır öğrendiğim tek şey var biliyor musun? Seviyorsan beklemeyeceksin, sadece seveceksin. Aşıksan beklemeyeceksin, sadece aşkını hissedeceksin. Not olarak burada dursun. Bir gün tekrar okurken, "ne kadar haklıymışım" derim.